a soldier.

listen to the pronunciation of a soldier.
Englisch - Türkisch

Definition von a soldier. im Englisch Türkisch wörterbuch

Jack
{i} kriko

Lastiğimi değiştirmek için bir krikoya ihtiyacım var. - I need a jack to change my tire.

Tom krikoyla arabayı kaldırdı. - Tom jacked up the car.

Jack
{i} kaldıraç
Jack
{i} erkek
Jack
{i} adam

Jackson'ın adamları ertesi sabah gitmeye başladı. - Jackson's men began to leave the next morning.

Tom Jackson'ı tanıyan bir adamı tanıyan bir adam tanıyorum. - I know a guy who knows a guy who knows Tom Jackson.

trooper
eyalet polisi

Sami eski bir eyalet polisidir. - Sami is a former state trooper.

trooper
(Askeri) süvari
trooper
eyalet sakçısı
trooper
atlı polis
Jack
{i} para

Jack'in yeni bir bisiklete parası yetemez. - Jack can't afford a new bicycle.

Ceketimin para veya başka şeyler saklayabileceğim gizli bir cebi var. - My jacket has a secret pocket where I can hide money or other valuables.

Jack
{i} erkek tavşan
Jack
{i} mangır
Jack
{i} vale

Bende kupa valesi var. - I've got the jack of hearts.

Benim maça valem var. - I have the jack of spades.

Jack
{i} sancak (gemi)
Jack
{i} erkek eşek
Jack
{i} priz
trooper
{i} süvari atı
trooper
swear like a trooper çok ağır sözlerle sövüp saymak
trooper
(isim) süvari eri, atlı polis, süvari atı, asker taşıma gemisi
trooper
{i} asker taşıma gemisi
Englisch - Englisch

Definition von a soldier. im Englisch Englisch wörterbuch

To be a soldier.
soldier
soldier.
sojer
A soldier
trooper
a soldier
Jack
a soldier.
Favoriten