a snowboard

listen to the pronunciation of a snowboard
Englisch - Türkisch

Definition von a snowboard im Englisch Türkisch wörterbuch

stick
{f} batırmak
stick
{f} takılmak

Ne olduğunu görmek için biraz daha takılmak istiyorum. - I'd like to stick around a little longer to see what happens.

Takılmak istemiyorum. - I don't want to stick around.

stick
kaynamak
stick
bulaşmak
stick
hançerlemek
stick
sokmak

Diğer insanların işine burnunu sokmaktan vazgeç. - Stop sticking your nose into other people's business.

stick
{f} takılıp kalmak
stick
koymak
snowboard
Kar kayağı yaparken kullanılan tek parça gereç
snowboard
Snowboard kullanarak kaymak
stick
{f} (stuck)
stick
(Askeri) (AIR TRANSPORT) PARAŞÜTÇÜ GRUBU (HAVA ULAŞTIRMA): Bir atlama penceresi veya kapısından, uçağın bir atlama bölgesi üzerinden bir geçişinde atlayan paraşütçü grubu
stick
{i} direk
stick
{i} ardarda atılan bombalar
stick
(Askeri) LEVYE: Bir uçakta, normal uçuş sırasında kanatçık ve irtifa dümenlerini hareket ettiren ve uçağın yatış ve irtifa değişikliğine komuta eden manivela. Bu manivela, normal uçuşta, uçağın gidiş yönünü değiştiren istikamet dümenlerini çalıştırmaz
stick
{i} (şerit halindeki çiklet/tebeşir/mobilya için) parça: Give me a
stick
{f} takmak
stick
idare kolu
stick
{i} kol

Kollarınız o çubuktan daha önemlidir, bu nedenle kolunuzu kullanmak yerine çubuğu kullanın. - Your arms are more important than that stick, so instead of using your arm, use the stick.

stick
{f} bırakmamak
stick
{i} engel (yarış)
stick
{i} uçaktan ardarda atlayan askerler
Englisch - Englisch
stick
snowboard
To ride a snowboard
snowboard
{f} slide on a snowboard
snowboard
{i} single wide ski-like board attached to the feet and used to glide on snow
snowboard
A snowboard is a narrow board that you stand on in order to slide quickly down snowy slopes as a sport or for fun
snowboard
a board, somewhat like a short ski, or a skateboard with no wheels, used in the sport of snowboarding
a snowboard
Favoriten