a small silver, coin, a french coin

listen to the pronunciation of a small silver, coin, a french coin
Englisch - Türkisch

Definition von a small silver, coin, a french coin im Englisch Türkisch wörterbuch

liver
{i} karaciğer

Çocuklar morino karaciğeri yağından nefret ederler. - Children hate cod liver oil.

Karaciğer sorunu ile ilgili bir hikayem var. - I have a history of liver trouble.

liver
yaşayıcı/karaciğer
liver
yaşayan kimse
liver
kırmızıya çalan kahverengi
liver
belirli bir hayat yaşayan kimse
liver
{i} ciğer

Ciğer salamlı sandviç yiyemiyorum. - I can't eat liverwurst sandwiches.

Ciğerli sosisli sandviçleri seviyorum. - I love sandwiches with liverwurst.

liver
clean liver temiz hayat yaşayan kimse
liver
high liver boğazına düşkün kimse
liver
loose liver uçarı hayat yaşayan kimse
Englisch - Englisch
{n} liver