a small portable computer

Englisch - Türkisch

Definition von a small portable computer im Englisch Türkisch wörterbuch

Sana bir dizüstü bilgisayar vereceğim. - I will give you a laptop.

Bu bir dizüstü bilgisayara sahip olmak pratiktir. - It's practical to have a laptop.

Tom kafama dizüstü bilgisayarımla vurdu. O da çatladı! - Tom hit me in the head with my laptop. Now it's cracked!

Sana bir dizüstü bilgisayar vereceğim. - I will give you a laptop.

Tom diz üstü bilgisayarına bir bardak süt döktü. - Tom spilled a glass of milk on his laptop.

Diz üstü bilgisayarımı masanın kenarına o kadar yakın koymamalıydım. - I shouldn't have put my laptop so close to the edge of the table.

Englisch - Englisch

Definition von a small portable computer im Englisch Englisch wörterbuch: laptop
small portable computer: desk-top computer

a small portable computer

Silbentrennung

a small port·a·ble com·put·er

ı smôl pôrtıbıl kımpyutır

/ə ˈsmôl ˈpôrtəbəl kəmˈpyo͞otər/ /ə ˈsmɔːl ˈpɔːrtəbəl kəmˈpjuːtɜr/

Historie

Favoriten