Bu bir dil sürçmesiydi.
- It was a slip of the tongue.
Bu bir tür dil sürçmesi olmalı.
- This must have been some kind of Freudian slip.
O kaydı ve neredeyse düşecekti.
- He slipped and nearly fell.
Geçen kış Tom buzda kaydı ve kalçasını kırdı.
- Tom slipped on ice and broke his hip last winter.
Benim bir zarfa, bir parça kağıda ve kurşun kaleme ya da bir dolma kaleme ihtiyacım var.
- I need an envelope, a piece of paper, and a pencil or a pen.
Ben bir parça bagaj satın aldım.
- I bought a piece of baggage.