Tom hiç borazan çalamazdı.
- Tom couldn't play the bugle at all.
Tom borazanı ile her gün kalk borusu çaldı.
- Tom played Reveille on his bugle every morning.
Ben bir parça bagaj satın aldım.
- I bought a piece of baggage.
Bana bir parça bilgi getirdi.
- He brought me a piece of information.