a small piece; a morsel; a bit

listen to the pronunciation of a small piece; a morsel; a bit
Englisch - Türkisch

Definition von a small piece; a morsel; a bit im Englisch Türkisch wörterbuch

trip
{i} gezi

Yağmur nedeniyle onların gezisi ertelendi. - Their trip has been cancelled due to rain.

Yurt dışında bir geziye davet edildim, ama ben gitmek istemiyorum. - I've been invited on a trip abroad, but I don't want to go.

trip
{i} sürçme
trip
{f} tökezlemek
trip
{i} gezinti

Bir gezintiye gidelim. - Let's go on a road trip.

trip
bir şeye takılıp düşme
trip
sendeleyerek yürümek
trip
düşürmek
trip
yanlış yapmak
trip
takılma
trip
çözülmek
trip
badalak vurmak
trip
{f} sendeleyerek yürü
trip
uyuşturucu etkisi
trip
düşme

Tom ayağı takılıp düşmemeye çalışıyor. - Tom is trying not to be trip and fall.

Takılıp düşmemeye çalışıyorum. - I'm trying not to be trip and fall.

trip
{i} sekme
trip
{i} uyuşturucunun etkisinde olma
trip
round trip gidiş dönüş
trip
kısa seyahat veya yolculuk
trip
(Nükleer Bilimler) hareket,devreden çıkma
Englisch - Englisch
trip
a small piece; a morsel; a bit
Favoriten