Onu aradım, ancak hat meşguldü.
- I called her, but the line was busy.
Eve girmeden önce, hırsız telefon hatlarını kesmiş.
- The thief cut the telephone lines before breaking into the house.
Oyun alanı, beyaz çizgiler tarafından üçe bölünmüş.
- The playground is divided into three areas by white lines.
Bu iki çizgi birbirini dik açıyla kesmektedir.
- These two lines cut across each other at right angles.
Tom kuyruktaki son kişi.
- Tom is the last person in line.
Tom bir saat kuyrukta bekledi.
- Tom stood in line for an hour.
Don't feed me a line!.