Atina'ya giden bir yük gemisi, bir iz bırakmadan Akdeniz'de battı.
- A cargo vessel, bound for Athens, sank in the Mediterranean without a trace.
Sendai'ye giden tren az önce gitti.
- The train bound for Sendai has just left.
O maçı kazanmaya zorunlu.
- He is bound to win the match.
Er ya da geç onun olacağı zorunluydu.
- It was bound to happen sooner or later.
The deer crossed the stream in a single bound.