Kanazawa'ya giden bir trene bindi.
- He got on a train bound for Kanazawa.
Sendai'ye giden tren az önce gitti.
- The train bound for Sendai has just left.
Er ya da geç onun olacağı zorunluydu.
- It was bound to happen sooner or later.
O şekilde olması zorunluydu.
- It was bound to happen that way.