a single thing, as a magnitude or number, regarded as an undivided whole

listen to the pronunciation of a single thing, as a magnitude or number, regarded as an undivided whole
Englisch - Türkisch

Definition von a single thing, as a magnitude or number, regarded as an undivided whole im Englisch Türkisch wörterbuch

unit
{i} birim

Bir parsek bir astronomik birimin bir arksaniyelik bir dereceye karşılık geldiği mesafedir. - One parsec is the distance at which one astronomical unit subtends an angle of one arcsecond.

Bir ışık yılı bir mesafe birimidir. Bu, ışığın bir yılda seyahat edebileceği mesafedir. - A light-year is a unit of distance. It is the distance that light can travel in one year.

unit
{i} ünite

Hastane yoğun bakım ünitesine girebilen ziyaretçi sayısını kısıtlıyor. - The hospital restricts the number of visitors who can enter the intensive care unit.

Bütün üniteyi değiştirmemiz gerekiyor. - We need to replace the whole unit.

unit
{i} bütünlük
unit
en küçük tam sayı
unit
tek basamaklı sayı
unit
takım

Onların takımının güçlü bir birlik duyusu var. - Their team has a strong sense of unity.

Manchester United, hem Premier League'de hem de İngiltere'de en başarılı takımlardan biridir. - Manchester United is one of the most successful teams in both the Premier League and England.

unit
eşya
unit
parça

Çalışma ABD'de hayatın çok önemli bir parçasıdır. - Work is a very important part of life in the United States.

Amerika Birleşik Devletleri bir zamanlar İngiliz İmparatorluğu'nun bir parçasıydı. - The United States was once part of the British Empire.

unit
puvan unit of measurement ölçü birimi
unit
{i} birlik

Birlik paradan daha iyidir. - Unity is better than money.

Birleşmiş Milletler, anlaşmazlığa müdahale etmek için birlik gönderdi. - The United Nations sent troops to intervene in the conflict.

unit
{i} öğe
unit
{i} tertibat: heating unit ısıtma tertibatı
unit
birim/ünite
unit
bir

Bir gün Amerika'ya gitmek istiyorum. - I would like to go to the United States one day.

1860'ta Lincoln, Amerika Birleşik Devletleri başkanlığına seçildi. - In 1860, Lincoln was elected President of the United States.

unit
fert
unit
belirli bir miktar
unit
{i} (üniversitede) puan
unit
(Tıp) Tek şey
Englisch - Englisch
unit
a single thing, as a magnitude or number, regarded as an undivided whole

    Silbentrennung

    a sin·gle thing, as a mag·ni·tude or number, regarded as an un·di·vi·ded whole

    Aussprache

Favoriten