Eski bir kitapçıya yakın yaşıyorum.
- I live close to an old bookshop.
Ben eylül ayı sonuna kadar bir kitapçıda tam zamanlı olarak çalışacağım.
- I am working full-time at a bookshop until the end of September.
Tom ve büyükannesi kitapçıya gitti.
- Tom and his grandmother went to the bookstore.
Ben şimdilik o kitapçıda çalışmak istiyorum.
- For the time being I want to work at that bookstore.