Bakanlık iç işlerini yönetir.
- The ministry administers the internal affairs.
Banka hizmetleri gittikçe daha pahalı oluyor.
- Bank services are getting more and more expensive.
Japonya'da iyi hizmet için bahşiş vermek geleneksel değildir.
- In Japan it is not customary to tip for good service.
Facebook ve Twitter arasındaki fark, Twitter'ın bir mikroblog servisi olmasıdır.
- Difference between Facebook and Twitter is, Twitter is a microblogging service.
Bahşiş ve servis ücreti dahil mi?
- Are the tip and service charge included?
Pilotlar telsizle havaalanı hizmetleri ile iletişim kurar.
- Pilots communicate with airport services by radio.
Hava hizmeti şiddetli hava uyarısı yayınladı.
- The weather service has issued a severe weather warning.
Size nasıl yardımcı olabilirim?
- In what way may I be of service to you?
Belki de yardımcı olabilirim.
- Maybe I can be of service.
Sami iki yıllık askerlik görevini bitirdi.
- Sami finished his two years of military service.
Askerlik görevimi Ankara'da yaptım.
- I had my military service in Ankara.
Nasıl hizmet edebileceğimizi bize bildirin.
- Let us know how we can be of service.
Geri bildiriminiz önemli ve mümkün olan en iyi hizmeti nasıl sağlayabileceğimizi bilmemize yardım edecek.
- Your feedback is important and it will help us to know how we can provide the best service possible.
Tom askerlikten kaçtı.
- Tom avoided military service.
Sami iki yıllık askerlik görevini bitirdi.
- Sami finished his two years of military service.
Fabrika işçilerinin ailelerinin okullara, hastanelere ve mağazalara ihtiyaçları vardır, bu yüzden bu hizmetleri sağlamak için daha fazla insan bölgede yaşamak için gelir. Böylece bir şehir gelişir.
- The families of the factory workers need schools, hospitals, and stores, so more people come to live in the area to provide these services, and thus a city grows.
Bir işe yarayabilir miyim?
- May I be of further service?
Biz birine hizmet etmeyi reddetme hakkını saklı tutuyoruz.
- We reserve the right to refuse service to anyone.
Arabanın bakıma ihtiyacı var.
- The car needs a service.
Bugün arabamı bakım yaptırmaya götürdüm.
- I took my car to have it serviced today.
The funeral service was touching.
This machine provides the name service for the LAN.
They service the customer base.
He was going to service her.
He is going to service the car.
... the British National Health Service? ...
... can provide better service for you. ...