a sentence, article, condition, provise

listen to the pronunciation of a sentence, article, condition, provise
Englisch - Türkisch

Definition von a sentence, article, condition, provise im Englisch Türkisch wörterbuch

clause
{i} fıkra
clause
(Politika, Siyaset) anlaşma maddesi
clause
(Dilbilim) önerme
clause
(Ticaret) kayıt
clause
(Ticaret) özel koşul
clause
(Ticaret) sözleşme maddesi
clause
koşul
clause
(Kanun) özel şart
clause
(Ticaret) korunma klozu
clause
cümlecik
clause
{i} madde, bent, hüküm, fıkra, şart
clause
(isim) cümle, cümlecik; madde, bent; fıkra
clause
{i} madde
clause
hüküm fıkra
clause
{i} cümle

O cümlede bir dilbilgisel hata var. - There's a grammatical mistake in that clause.

Cümle tekrar uzun sürdü. O zaman birkaç yan cümleyi çokarın. - The sentence has got too long again. Then just take out a few of the subordinate clauses.

clause
yantümce
clause
{i} dilb. cümle veya yancümle ya da bazı geçmiş zaman sıfat-fiilleri gibi bir özne ve ona ait bir
clause
yan cümle/madde
clause
tümce,yantümce
Englisch - Englisch
{n} clause