Kız, ebeveynlerine Tokyo'daki üniversite hayatından bahsetti.
- The girl talked to her parents about her college life in Tokyo.
Üniversiteye gidip gitmeyeceğimize karar veremeyiz.
- We cannot decide whether to go to college or not.
Tom ve Mary yüksekokul öğrencisidirler.
- Tom and Mary are college students.
Peterhouse Cambridge'in 33 kolejinin en eskisidir.
- Peterhouse is the oldest of the 33 colleges of Cambridge.
Ebeveynleri onun kolej eğitimi için birikim yapıyorlar.
- His parents are saving for his college education.
Hukuk fakültesi nerede?
- Where is law college?
Kolejdeyken Tom ve ben birlikte takılırdık.
- Tom and I used to hang out together when we were in college.
Birlikte üniversiteye gittik.
- We went to college together.
Kolej bay Smith tarafından kuruldu.
- The college was founded by Mr Smith.
Bu üniversite 1910 yılında kurulmuştur.
- This college was established in 1910.
Tom, Mary'nin neden okuldan ayrıldığını bilmiyor.
- Tom doesn't know why Mary dropped out of college.
Tom küçük bir okulda Fransızca öğretti.
- Tom taught French at a small college.