Ultraviyole ışınlarının ani artışı araştırmacıları ozon deliklerinin varlığına inandırdı.
- The sudden increase of ultraviolet rays made the researchers believe in the existence of ozone holes.
Araştırmacılar günde üç doyurucu yemek yersen kilo vermenin daha kolay olduğunu söylüyor.
- Researchers say that it's easier to lose weight if you eat three square meals a day.
Sen gerçekten oldukça becerikli bir araştırmacısın.
- You really are quite a skillful investigator.
Araştırmacılar pilotu suçlamaya çalıştı.
- The investigators tried to pin the blame on the pilot.
Müfettişler bir uçak kaçırma planını bozdular.
- Investigators foiled a plot to hijack an airplane.
Müfettişler ne olduğunu çözmeye çalışıyor.
- Investigators are trying to decipher what happened.
Dedektif Dan Anderson o yolu izleyen tek soruşturmacıydı.
- Detective Dan Anderson was the only investigator to follow that lead.
Tom karısının ve aşkının kirli çamaşırlarını ortaya dökmek için bir özel dedektif kiraladı.
- Tom hired a private investigator to dig up dirt on his wife and her lover.
Sokakta gördüğüm kişinin özel dedektif olduğunu düşünüyorum.
- I think the person I saw in the alley is a private investigator.