Onun adı sık sık hatırımdan çıkıyor.
- Her name often escapes me.
Tom yangın çıkışını işaret etti.
- Tom pointed to the fire escape.
Ben bu hapishaneden kaçmayı başarabilmemizin pek olası olmadığını düşünüyorum.
- I think it's highly unlikely that we'll be able to escape from this prison.
Brian onunla bir ilişki başlattığına pişman ve ondan kaçmak istiyor.
- Brian regrets starting a relationship with her and wants to escape from her.
As she sallied forth from her boudoir, you would never have guessed how quickly she could strip for action. -William Manchester.
The troops sallied in desperation.