Çoğu hastalık yoksulluktan sonuçlanır.
- Many diseases result from poverty.
Durum şiddetle sonuçlandı.
- The situation resulted in violence.
Eğer herhangi bir sayıyı sıfıra bölerseniz, sonuç tanımsızdır.
- If you divide any number by zero, the result is undefined.
Bütün olarak ben sonuçtan memnunum.
- On the whole I am satisfied with the result.
Öğretmen sonuçtan memnun olmaktan uzaktı.
- The teacher was far from satisfied with the result.
Bir adam kral olmak istediğine karar verir; çok geçmeden bu arzunun sonucu olarak binlerce insan ölür.
- A man decides he wants to be king; thousands of people die shortly thereafter as a result of this desire.
Çabalarım hiç sonuç vermedi.
- My efforts produced no results.
Teşebbüsüm sonuç vermedi.
- My attempt gave no result.
... And as a result, most of the work that's done is very ...
... are healthier at older ages. That’s the result of investment in education in youth. ...