Tom alçak sesle bir şey mırıldanıyordu.
- Tom muttered something under his breath.
O, bir şey mırıldanıyor.
- She's muttering something.
Onun mırıltıları, hakaret ve şikayetlerin habercisidir.
- His mutterings are a hodgepodge of insults and complaints.
The prisoners were docile, and accepted their lot with barely a mutter.