a report; be sure you understand the difference!

listen to the pronunciation of a report; be sure you understand the difference!
Englisch - Türkisch

Definition von a report; be sure you understand the difference! im Englisch Türkisch wörterbuch

not
gayri
not
emes
not
değil

John Bill kadar yaşlı değil; çok daha genç. - John is not as old as Bill; he is much younger.

Birini tanıyorum da ötekini değil. - I know one of them but not the other.

not
yok

Ona söyleyecek hiçbir şeyim yok. - I've got nothing to say to him.

Açığa çıkartılmayacak hiçbir sır yoktur. - There is nothing concealed that will not be revealed.

not
Mühim değil
not
z. değil, olmayan
not
not only this yalnız bu değil
not
not a little epey not at all hiç
not
asla

Tom öyle bir şeyin bir daha asla olmayacağını söyledi. - Tom said that nothing like that would ever happen again.

Herkes Japonya'da artık kötü bir şey asla olmayacağını umuyor. - Everyone is hoping nothing bad will ever happen in Japan.

not
katiyen

Tüm gün katiyen bir şey yemedim. - I ate absolutely nothing the whole day.

Katiyen yapmayacaksın. - You'll do nothing of the kind.

not
Not halfÇokHiç fena değil
not
Suçsuzdur
not
whether he goes or not gitse de gitmese de
not
de
Englisch - Englisch
not
a report; be sure you understand the difference!
Favoriten