İnsanları değiştiremezsin. Onlar kendileri değişmek zorundalar.
- You can't change people. They have to change themselves.
O, yaşayan türlerin en güçlüsü değil, en zekisi değil fakat değişmek için en duyarlı olanıdır.
- It is not the strongest of the species that survive, not the most intelligent, but the one most responsive to change.
Ben tarihi yarın geceye değiştirmek istiyorum.
- I'd like to change the date to tomorrow night.
Onu değiştirmek istiyorum.
- I want to change that.
Hükümet temel değişiklikler yapmalı.
- The government must make fundamental changes.
Programımızda bir değişiklik yapamayız.
- We cannot make a change in our schedule.
Ben taslakda bazı değişiklikler yapmak istiyorum.
- I'd like to make some changes in the draft.
Fiziksel değişiklikler doğrudan yaşlanmayla ilgilidir.
- Physical changes are directly related to aging.