Büyüyünceye kadar sigara içmemelisin.
- You must not smoke till you grow up.
Onunla tanışıncaya kadar, o, bilgiyi bilmiyordu.
- She didn't know the information till she met him.
Sınavda başarısız oluncaya kadar tembelliğinden pişman olmadı.
- He did not repent of his idleness till he failed in the examination.
O, mezun oluncaya kadar çok utangaçtı.
- She had been very shy till she graduated.
Ben gelinceye kadar onun beklemesini iste.
- Ask him to wait till I come.
Ben gelinceye kadar onlara beklemesini söyle.
- Ask them to wait till I come.
Dükkân ne zamana kadar açık?
- When is the store open till?
O zamana kadar ne yaparım?
- What do I do till then?