Konferansçı genel olarak Amerikan edebiyatı ve özellikle Faulkner hakkında konuştu.
- The lecturer spoke generally about American literature and specifically about Faulkner.
Özellikli bilgi istiyorum.
- I want specific information.
Tom belirli tarihlerden söz etmedi.
- Tom didn't mention specific dates.
Genler DNA'nın belirli bir sıralanmasından oluşur.
- Genes consist of a specific sequence of DNA.
O senin için yeterince spesifik mi?
- Is that specific enough for you?
Daha spesifik olmak için sana ihtiyacım olacak.
- I'm going to need you to be more specific.
Özellikli bilgi istiyorum.
- I want specific information.
Ben küçükken, anneannem özellikle kirpi için küçük bir kase süt koyardı.
- When I was little, my grandmother would put out a small bowl of milk specifically for hedgehogs.
Konferansçı genel olarak Amerikan edebiyatı ve özellikle Faulkner hakkında konuştu.
- The lecturer spoke generally about American literature and specifically about Faulkner.