a reconciliation of differences

listen to the pronunciation of a reconciliation of differences
Englisch - Türkisch

Definition von a reconciliation of differences im Englisch Türkisch wörterbuch

understanding
{i} kavrayış
understanding
{i} anlayış

Tom'un kesinlikle bu konu ile ilgili daha iyi bir anlayışı var. - Tom certainly has a better understanding of this matter than I do.

Yani, Çin ulusuna karşı daha anlayışlıyım. - That's to say, I have a better understanding of the Chinese nation.

understanding
{s} zeki
understanding
halden anlamak
understanding
akıl
understanding
anlayarak
understanding
antant
understanding
anlayışlılık
understanding
uzlaşma
understanding
{f} anla

Soyut modern sanatı anlamada güçlük çekiyorum, özellikle Mondrian. - I have difficulty understanding abstract modern art, especially Mondrian.

Tom Mary'yi Fransızca anlamakta zorlanmadığını söylüyor. - Tom says that he has no trouble understanding Mary's French.

understanding
{i} uyuşma
understanding
understandinglyanlayışla
understanding
{i} anlaşma

Bizim bir anlaşmamız var. - We have an understanding.

Aralarında gizli bir anlaşma var. - They have a secret understanding between them.

understanding
anlaşmazlığın halledilmesi
understanding
{i} anlaşma: We have come to an understanding. Bir anlaşmaya vardık. He attends the meetings on
understanding
{s} halden anlayan
understanding
{s} halden anlar
understanding
{i} hissetme
understanding
{s} akıllı
Englisch - Englisch
understanding
a reconciliation of differences

    Türkische aussprache

    ı rekınsîlieyşın ıv dîfrınsız

    Aussprache

    /ə ˌrekənˌsəlēˈāsʜən əv ˈdəfrənsəz/ /ə ˌrɛkənˌsɪliːˈeɪʃən əv ˈdɪfrənsəz/
Favoriten