Tomurcuklar patlamaya başladı.
- The buds began to burst.
Şükran Günü'nden bir önceki gün süpermarketler patlamaya hazır.
- The day before Thanksgiving, the supermarkets are full to bursting.
Su şebekesi deprem nedeniyle patladı.
- The water mains burst due to the earthquake.
Su boruları dondu ve sonra patladı.
- The water pipes froze and then burst.
Kız annesini görür görmez birden ağlamaya başladı.
- Instantly the girl saw her mother, she burst out crying.
Tom birden ağlamaya başladı.
- Tom burst out crying.