a quick decline in price

listen to the pronunciation of a quick decline in price
Englisch - Türkisch

Definition von a quick decline in price im Englisch Türkisch wörterbuch

breaking
kıran
breaking
ufalanma
breaking
kopma
breaking
kırarak

Tom onun dikkatini çekmek için gecenin ortasında Mary'nin penceresine taşlar attı fakat bunun yerine onun camını kırarak sonuçlandı ve Mary'nin babası polisi aradı. - Tom threw rocks at Mary's window in the middle of the night to get her attention, but he ended up breaking her window instead and Mary's father called the cops.

Yarım saat boyunca denedikten sonra kapıyı kırarak açmayı başardık. - We succeeded in breaking the door open after trying for half an hour.

breaking
kırılma

Herkesin kırılma noktası var. - Everyone has their breaking point.

Herkesin bir kırılma noktası var. - Everybody has a breaking point.

breaking
kırma

Düşman hatlarını kırmayı denedik. - We attempted breaking the lines of the enemy.

Yumurtaları kırmadan bir omlet yapamazsın. - You cannot make an omelet without breaking eggs.

breaking
{f} kır

Aynasını kırdığım için beni bağışladı. - She forgave me for breaking her mirror.

Çocuk pencereyi kırdığını kabul etti. - The boy admitted breaking the window.

breaking
{i} zorla girme
breaking
{i} meskene tecavüz
breaking
breaking and enteringmeskene tecavüz
breaking
{i} bozma
breaking
breaking point kırılma noktası
Englisch - Englisch
breaking
a quick decline in price

    Silbentrennung

    a quick de·cline in price

    Türkische aussprache

    ı kwîk dîklayn în prays

    Aussprache

    /ə ˈkwək dəˈklīn ən ˈprīs/ /ə ˈkwɪk dɪˈklaɪn ɪn ˈpraɪs/
Favoriten