a proud parent's son, regardless of age

listen to the pronunciation of a proud parent's son, regardless of age
Englisch - Türkisch

Definition von a proud parent's son, regardless of age im Englisch Türkisch wörterbuch

boy
{i} delikanlı

Karthik bir delikanlıdır.O iyi bir delikanlıdır. - Karthik is a boy. He is a good boy.

Bazı delikanlılar tenis oynar diğerleri futbol. - Some boys play tennis and others play soccer.

boy
{i} oğlan

Küçük oğlan hayvanat bahçesinde. - The little boy is at the zoo.

Oğlana gönderilen mektupta ilginç bir öykü vardı. - There was an interesting story in the letter to the boy.

boy
erkek çocuk

Ben erkek çocukların şarkı söylediğini duydum. - I heard the boys singing.

Odada kaç tane erkek çocuk var? - How many boys are there in the room?

boy
ufaklık
boy
uşak
boy
kızan
boy
Vay be!

Vay be, bu cümle de amma tantana kopardı. - Boy, that sentence sure caused a kerfuffle.

boy
Vay canına!
boy
Üf!
boy
{i} oğul

Oğullarım benim her şeyimdir. - My boys are my everything.

Benim bütün oğullarım büyüdü. - My boys are all grown up.

boy
dili erkek arkadaş
boy
{i} genç uşak
boy
boy scout erkek izci
boy
aşağ

Bütün erkekler aşağıya baktı. - All the boys looked down.

Çocuk okumayı beceriyormuş gibi yapıyordu, ama kitabı baş aşağı tutuyordu. - The boy pretended he could read, but he was holding the book upside down.

boy
boy friend k
boy
(isim) oğlan, erkek (genç), delikanlı, erkek çocuk, oğul, erkek hizmetli
Englisch - Englisch
boy

That's my boy.

a proud parent's son, regardless of age
Favoriten