Onu gördüğüm her an kalbim hızlı çarpıyor.
- My heart beats fast each time I see her.
Beş çarpı iki ona eşittir.
- Five times two equals ten.
Şimdi iyi geceler demenin zamanıdır.
- Now it's time to say good night.
Sanırım hoşça kal dememin zamanıdır.
- I think it's time for me to say goodbye.
Eğer bir süre evden uzak olursam, posta servisini bırakacağım.
- If I'm away from home for a period of time, I will stop mail delivery.
Oda uzun süredir boş.
- The room has been empty for a long time.
O kale eski antik çağda inşa edilmiştir.
- That castle was built in ancient times.
Beni ilk adımla çağırmanı senden kaç kez istemek zorundayım?
- How many times do I have to ask you to call me by my first name?
O, yarın bu vakitte Londra'da olacak.
- He will be in London at this time tomorrow.
Yarın bu vakitte onunla akşam yemeği yiyor olacak.
- He will be having dinner with her at this time tomorrow.
Zamanın ölçüsü nedir?
- What are the measures of time?
Bir zaman makinen olduğunu hayal et.
- Imagine that you have a time machine.