a prohibition, interdict

listen to the pronunciation of a prohibition, interdict
Englisch - Türkisch

Definition von a prohibition, interdict im Englisch Türkisch wörterbuch

taboo
tabu

Zamanımızın en büyük tabularından biri. - It's one of the greatest taboos of our time.

Yıllardan beri dokunulmaz bazı tabular yıkıldı. - Certain taboos, which had remained untouchable for so many years, have come to be broken.

taboo
{f} yasaklamak
taboo
yasak

Kadınların sigara içmesi yasaktı. - It used to be taboo for women to smoke.

taboo
{s} tabu olan, tabu
taboo
{s} konuşulamaz
taboo
{i} yasaklanmış şey
taboo
{f} konuşulmasını yasaklamak
taboo
tabu haline getir
taboo
{f} tabulaştırmak
Englisch - Englisch
{n} taboo
a prohibition, interdict
Favoriten