a product, amount, profit, gain, fruit

listen to the pronunciation of a product, amount, profit, gain, fruit
Englisch - Türkisch

Definition von a product, amount, profit, gain, fruit im Englisch Türkisch wörterbuch

produce
üretmek

Genel bir kural olarak, eleştirmek kolaydır ama alternatif öneri üretmek zordur. - As a general rule, it's simple to criticize, but difficult to produce alternative suggestions.

Eğilim her zaman daha az işçi kullanarak daha fazla ürün üretmektir. - The trend is always to produce more products using fewer employees.

produce
{f} yetiştirmek
produce
yapmak (film)
produce
sebze ve meyve
produce
tarım ürünleri
produce
imal etme
produce
(film) sahneye koymak
produce
husule getirmek
produce
ürün

Ada ihracatının %82'si, beşte dörtten fazlası, tarımsal ürünlerdir. - 82% - more than four-fifths - of the island's exports is agricultural produce.

Açık hava marketinde taze ürün satılmaktadır. - Fresh produce is sold at an open-air market.

produce
yapmak
produce
ortaya koymak
produce
{i} sonuç

Çaba güzel sonuçlar üretir. - Effort produces fine results.

Benzer sebepler benzer sonuçlar üretirler. - Like causes produce like results.

produce
{f} yönetmek [tiy.]
produce
{f} göstermek

Polis fiziksel kanıt göstermekte başarısız oldu. - Police failed to produce physical evidence.

produce
{f} (meyve/sebze) vermek
produce
ortaya çıkarmak
produce
{i} mahsul
Englisch - Englisch
{n} produce