Diktatör ayrıcalıklarını istediği kadar kötüye kullandı.
- The dictator abused his privileges to his heart's content.
Ayrıcalık özel olarak kadın için ayrılmıştır.
- The privilege is reserved exclusively for women.
Ödevsiz hak, imtiyazdır.
- A right without a duty is a privilege.
Emperyalizm, güçlü zümrelerin başka topluluklara hükmederek imtiyazlarını koruyup genişletmeye çalıştığı ideoloji ve pratiktir.
- Imperialism is an ideology and practice of powerful groups trying to secure or expand their privileges via dominating other groups.
Onurlu bir insan olmak için edepsizlik etmekten kaçınmalısın.
- You must avoid misbehaving in order to be a honourable person.
Sizi evimde burada bulmanın beklenmedik onurunu neye borçluyum?
- To what do I owe the unexpected honour of finding you here in my house?
Biz yabancı turistlere vergi muafiyeti ayrıcalığı veriyoruz.
- We give foreign tourists the privilege of tax exemption.
I had the honour of dining with the ambassador.
... his friends it was great privilege to paint the fence ...
... was Albert Einstein and I had the rare privilege of speaking at the Einstein Centennial several ...