Tom'un ebeveynleri eski bir römorkta yaşıyor.
- Tom's parents live in an old trailer.
At römork içine girmek istemedi.
- The horse did not want to get into the trailer.
Bir karavanda yaşamaya alıştığınızı düşünüyordum.
- I thought you were used to living in a trailer.
Mary bir karavanda yaşıyor.
- Mary lives in a trailer.
The trailer for that movie makes it seem like it would be fun.