Benim dişetim kanıyor.
- I have bleeding gums.
Tom'un ayakkabısının altında sıkışmış biraz sakız var.
- Tom got some chewing gum stuck on the bottom of his shoe.
Onun ayakkabılarına biraz sakız yapıştı.
- Some gum stuck to his shoes.
Benim hoverkraft yılanbalıklarıyla dolu ve klavyeme yapışmış bir parça sakız var.
- My hovercraft is full of eels, and there's a bit of chewing gum stuck to my keyboard.
Tom'u her gördüğümde sakız çiğniyor.
- Every time I see Tom, he's chewing gum.
Favori sakız türün nedir?
- What's your favorite kind of chewing gum?
Onun ayakkabılarına biraz sakız yapıştı.
- Some gum stuck to his shoes.