a preliminary election where delegates or nominees are chosen

listen to the pronunciation of a preliminary election where delegates or nominees are chosen
Englisch - Türkisch

Definition von a preliminary election where delegates or nominees are chosen im Englisch Türkisch wörterbuch

primary
{s} başlıca

Gösteri Stokçular Amerika'da koltuk psikolojinin başlıca nedenlerinden biridir. - The show Hoarders is one of the primary causes of armchair psychology in America.

primary
{s} birincil

Diğerleri bir seçim düzenlerken, bazı devletler parti yönetim kurulu tarafından birincil adaylar seçerler. - Some states select primary candidates by caucus, while others hold an election.

Aile için sevgi bizim birincil görevimiz. - Love for the family is our primary duty.

primary
{s} ana

Onun başarısızlığının ana nedeni tembelliktir. - The primary cause of his failure is laziness.

Onun dışarı çıkmak için ana nedeni Patty'yi görmekti. - His primary reason for going out was to see Patty.

primary
öncelikli

Nereye gideceğim ve ne göreceğim benim öncelikli ilgilerim. - Where to go and what to see were my primary concerns.

Benim öncelikli ilgim sizin güvenliğinizdir. - My primary concern is your safety.

primary
(sıfat) ilk, birinci, baş, başlıca, ana, temel, en başta gelen, birinci derecede, birincil
primary
asıl
primary
ilksel
primary
(Denizbilim) ilkil
primary
baş

Gösteri Stokçular Amerika'da koltuk psikolojinin başlıca nedenlerinden biridir. - The show Hoarders is one of the primary causes of armchair psychology in America.

Dürüstlük onun başarısı için temel nedendir. - Honesty is the primary reason for his success.

primary
(İnşaat) ilk, birinci
primary
{s} en önemli, başlıca; temel, ana, asıl: primary problem en
primary
{s} temel

Dürüstlük onun başarısı için temel nedendir. - Honesty is the primary reason for his success.

Elektronik haber medya temel bilgi kaynağımızdır. - Electronic news media is our primary source of information.

primary
{i} ana renk

Üç ana renk, diğer bütün renklerin temelidir. - The three primary colors are the basis of all the other colors.

On iki rengin bir toplamı için üç ana renk ve dokuz ikinci derecede renk vardır. - There are three primary colours and nine secondary colours for a total of twelve colours.

primary
primer
primary
{s} birinci

Aile için sevgi bizim birincil görevimiz. - Love for the family is our primary duty.

Güvenlik birincil sorundur. - Safety is the primary concern.

primary
{i} uçucu kanat tüyü
primary
{s} birinci derecede
Englisch - Englisch
primary
primary¨
a preliminary election where delegates or nominees are chosen

    Silbentrennung

    a pre·li·mi·na·ry e·lec·tion where delegates or nominees are cho·sen

    Türkische aussprache

    ı prilîmıneri îlekşın hwer delıgıts ır nämıniz ır çōzın

    Aussprache

    /ə prēˈləməˌnerē əˈleksʜən ˈhwer ˈdeləgəts ər ˌnäməˈnēz ər ˈʧōzən/ /ə priːˈlɪməˌnɛriː ɪˈlɛkʃən ˈhwɛr ˈdɛləɡəts ɜr ˌnɑːməˈniːz ɜr ˈʧoʊzən/
Favoriten