a possible state or thing

listen to the pronunciation of a possible state or thing
Englisch - Türkisch

Definition von a possible state or thing im Englisch Türkisch wörterbuch

possibility
olasılık

Tom'un tutuklanacağına dair küçük bir olasılık var. - There's a small possibility that Tom will be arrested.

Adamın öldürüldüğüne dair bir olasılık var. - There's a possibility that the man was murdered.

possibility
{i} imkân

Tom, şartlı tahliye imkanı olmaksızın ömür boyu hapse mahkum edildi. - Tom has been sentenced to life in prison without the possibility of parole.

possibility
{i} ihtimal

Onun seçimi kazanması için herhangi bir ihtimal var mı? - Is there any possibility that he'll win the election?

Tom birinin evini ateşte yakmış olması ihtimalini kabul edemedi. - Tom couldn't rule out the possibility that someone had lit his house on fire.

possibility
{i} olanak
possibility
olurluk
possibility
olabilirlik
possibility
gerçekleşmesi mümkün olan olay
possibility
olasılık/olanak
Englisch - Englisch
{n} possibility
a possible state or thing

    Silbentrennung

    a pos·si·ble state or thing

    Türkische aussprache

    ı päsıbıl steyt ır thîng

    Aussprache

    /ə ˈpäsəbəl ˈstāt ər ˈᴛʜəɴɢ/ /ə ˈpɑːsəbəl ˈsteɪt ɜr ˈθɪŋ/
Favoriten