Canım dedektif hikayesi okumayı istedi.
- I felt like reading the detective story.
O, zaman zaman dedektif hikayeleri okur.
- He reads detective stories on occasion.
Babam boş zamanında sık sık polisiye hikayeler okur.
- Father would often read detective stories in his spare time.
Lisa Gardner, dedektif DD Warren hakkında polisiye romanlar yazıyor.
- Lisa Gardner writes crime novels about the detective D. D. Warren.
Jetin neden düştüğünü müfettişler anladı.
- Investigators understood why the jet crashed.
Müfettişler bir uçak kaçırma planını bozdular.
- Investigators foiled a plot to hijack an airplane.
Dedektif Dan Anderson o yolu izleyen tek soruşturmacıydı.
- Detective Dan Anderson was the only investigator to follow that lead.
O, bir özel dedektif kiraladı.
- She hired a private investigator.
Tom karısının ve aşkının kirli çamaşırlarını ortaya dökmek için bir özel dedektif kiraladı.
- Tom hired a private investigator to dig up dirt on his wife and her lover.