a player who plays many hands

listen to the pronunciation of a player who plays many hands
Englisch - Türkisch

Definition von a player who plays many hands im Englisch Türkisch wörterbuch

loose
{s} oynak

Aslında o oynak bir kadın. - Actually she is a loose woman.

loose
{s} gevşek

Sözleşme oldukça gevşek. - The contract was rather loose.

İyi bir vuruşcu olmak için, gevşek tutmalısın ve içgüdünü izlemelisin. - To be a good batter, you've got to hang loose and follow your instincts.

loose
{s} bol

Bu ceket üzerimde bol görünüyor. - This coat looks loose on me.

Bu bana biraz bol geliyor. - This is a bit too loose around my waist.

loose
{s} serbest

Kız kuşu serbest bıraktı. - The girl let the bird loose.

O, serbest bir hayat yaşadı. - He has led a loose life.

loose
salmak
loose
malın gözü
loose
kararsızlık
loose
serbestlik
loose
bağsız
loose
hoppa
loose
çözülmüş
loose
(sıfat) gevşek, oynak, bol, gevşemiş, serbest, açık, bağlanmamış (saç), yarım yamalak, ahlaksız, hafif
loose
{s} bol, dökümlü (giysi)
loose
kabaca
loose
sıkı ve bağlı olmayan
loose
yumuşak ishal olmuş
loose
{f} ateşlemek
loose
{s} yarım yamalak
loose
{f} atmak
loose
{f} serbest bırakmak
Englisch - Englisch
loose
a player who plays many hands

    Silbentrennung

    a play·er who plays ma·ny hands

    Türkische aussprache

    ı pleyır hu pleyz meni händz

    Aussprache

    /ə ˈplāər ˈho͞o ˈplāz ˈmenē ˈhandz/ /ə ˈpleɪɜr ˈhuː ˈpleɪz ˈmɛniː ˈhændz/
Favoriten