Vaktiyle bir adam ve karısı vardı. İçinde oturacak evleri yoktu. Tarlalarda yaşıyorlardı ve bir ağacın dibinde uyuyorlardı.
- Once upon a time, there was a man and his wife. They had no house. They were living in the fields and sleeping at the foot of a tree.
Tarlalarda çalışıyorlar.
- They work in the fields.
Yaralı askerler savaş alanında bırakıldı.
- The wounded soldiers were left in the field.
O benim çalışma alanım değil.
- That is not my field of work.
Tom'un çalışma alanı hukuktur.
- Tom's field of study is law.
Meralarda dolaşmayı severim.
- I like to roam about the fields.
Kate şimdi sahada çalışıyor.
- Kate is running in the field now.
Sahada yeşil çim var.
- There is green grass on the field.
Adadaki havaalanı yabani otlarla kaplıdır.
- The airfield on the island is now covered with weeds.