a place used for broadcasting radio or television

listen to the pronunciation of a place used for broadcasting radio or television
Englisch - Türkisch

Definition von a place used for broadcasting radio or television im Englisch Türkisch wörterbuch

station
{i} terminal

Otobüs terminaline nasıl giderim? - How do I get to the bus station?

Otobüs terminali nerede? - Where's the bus station?

station
{i} durak

Tokyo İstasyonu üçüncü duraktır. - Tokyo Station is the third stop.

Bir sonraki durakta trenden in. - Get off the train at the next station.

station
(Tıp) stasyon
station
(Argo) büyük çiftlik
station
duralga
station
(Askeri) garnizon
station
makam
station
mevki

Bir insan bulunduğu mevkiyle yargılanmamalıdır. - A man should not be judged by his station in life.

station
{i} karakol

Ben polis. Karakola kadar gelir misiniz? N-neden? Kasabanın ortasında tabancayla ateş etmeye gitmenin bir suç olmadığını düşünemiyor musun?! - This is the police. Would you mind coming down to the station? W-why? You can't think it's not a crime to go shooting guns off in the middle of town?!

O ona polis karakoluna gitmesini tavsiye etti. - She advised him to go to the police station.

station
{i} istasyon (araştırma kuruluşu): agricultural experiment
station
vaziyet
station
(Askeri) İSTASYON, TELSİZ İSTASYONU: Tam bir telsiz muhabere hizmetini yerine getirecek tali teçhizat ile birlikte müstakil bir alıcı veya verici cihaz ya da alıcı ve verici cihazlar düzeni. Telsiz istasyonu, devamlı veya geçici olarak gördüğü hizmete göre sınıflandırılır
station
{i} üs

Nereye giderseniz gidin, istasyonların yanında kaldırımlar üstünde bırakılmış çok sayıda bisiklet görürsünüz. - Wherever you go, you see a lot of bicycles left on sidewalks near stations.

station
ordu veya donanmanın özel bir görevle gönderildiği yer
station
bir kimsenin bulunduğu yer
station
{i} radyo, TV istasyon
station
(Tıp) Duruş, vaziyet, durum, hal
station
istasyon ra
station
(fiil) atamak, tayin etmek, görevlendirmek, yerleştirmek
Englisch - Englisch
station

I used to work at a radio station.

a place used for broadcasting radio or television

    Silbentrennung

    a place used for broad·cast·ing ra·di·o or te·le·vi·sion

    Türkische aussprache

    ı pleys yuzd fôr brôdkästîng reydiō ır telıvîjın

    Aussprache

    /ə ˈplās ˈyo͞ozd ˈfôr ˈbrôdˌkastəɴɢ ˈrādēˌō ər ˈteləˌvəᴢʜən/ /ə ˈpleɪs ˈjuːzd ˈfɔːr ˈbrɔːdˌkæstɪŋ ˈreɪdiːˌoʊ ɜr ˈtɛləˌvɪʒən/
Favoriten