a place other than here; somewhere else

listen to the pronunciation of a place other than here; somewhere else
Englisch - Türkisch

Definition von a place other than here; somewhere else im Englisch Türkisch wörterbuch

elsewhere
başka bir yere

Maalesef hiç biriniz işi yapma yeteneğine sahip değilsiniz. Biz işimizi başka bir yere götürüyor olacağız. - I am afraid none of you are capable of doing the job. We will be taking our business elsewhere.

Evimiz yanıyor ve biz başka bir yere bakıyoruz. - Our house is burning and we look elsewhere.

elsewhere
başka yere başka yerde
elsewhere
başka bir yer

Suçlama başka bir yerde yatıyor. - The blame lies elsewhere.

Tom başka bir yerde gerekli. - Tom is needed elsewhere.

elsewhere
başka yerde

Ne söylediğime dikkat etmiyorsun. Aklın başka yerde. - You're not paying attention to what I'm saying. Your mind is elsewhere.

Belli ki Tom'un aklı başka yerde. - Tom's mind is obviously elsewhere.

elsewhere
başka yere

Başka yere bakmalıyız. - We must look elsewhere.

Dizüstü bilgisayarımı burada bulamıyorum; onu başka yere koymuş olmalıyım. - I can't find my notebook here; I must have put it elsewhere.

Englisch - Englisch
elsewhere

We are back on the Ligurian coast, from which vertigos push human beings toward all kinds of elsewheres.

a place other than here; somewhere else
Favoriten