Tom odasının köşesindeki elbise yığını üzerine kirli çoraplarını attı.
- Tom threw his dirty socks on the pile of clothes in the corner of his room.
Okul binasının olduğu yerde büyük bir moloz yığını var.
- There is a large pile of rubble where the school building used to be.
... end up just a whole pile of special cases, kinda the way it is now. Like, if you look ...