Erkek arkadaşı bir kapkaççıydı.
- Her boyfriend was a snatcher.
Büyük şehirler kapkaççılarla doludur.
- A big city is full of snatchers.
Ben bir parça bagaj satın aldım.
- I bought a piece of baggage.
Benim bir zarfa, bir parça kağıda ve kurşun kaleme ya da bir dolma kaleme ihtiyacım var.
- I need an envelope, a piece of paper, and a pencil or a pen.
I heard a snatch of Mozart as I passed the open window.