Esmer tenli tıknaz bir adam Mary'nin el çantasını kaptı ve kalabalığa doğru ortadan kayboldu.
- A stocky man with a swarthy complexion snatched Mary's handbag and disappeared into the crowd.
Erkek arkadaşı bir kapkaççıydı.
- Her boyfriend was a snatcher.
Ben bir parça bagaj satın aldım.
- I bought a piece of baggage.
Benim bir zarfa, bir parça kağıda ve kurşun kaleme ya da bir dolma kaleme ihtiyacım var.
- I need an envelope, a piece of paper, and a pencil or a pen.
I heard a snatch of Mozart as I passed the open window.