Bir dolar borç verebilir misin?
- Can you spare a buck?
Bir parça kek tattım ve o lezzetliydi.
- I tried a piece of cake and it was delicious.
Ben bir parça bagaj satın aldım.
- I bought a piece of baggage.
Bana otuz papel ödünç verebilir misin?
- Could lend me thirty bucks?