Ne kadar para istiyorsun?
- How much money do you want?
O aşırı para harcıyor.
- She has a lot of money.
Eski bir atasözü zamanın nakit olduğunu söylüyor.
- An old proverb says that time is money.
Benim için, vakit nakit değildir.
- For me, time is not money.
Leyla, parası için Fadıl'ı canlı canlı yaktı.
- Layla burned Fadil alive for his money.
Mary servete konduktan sonra bir alışveriş çılgınlığına devam etti.
- Mary went on a shopping spree after coming into some money.
Bana bir parça bilgi getirdi.
- He brought me a piece of information.
Bir parça kek tattım ve o lezzetliydi.
- I tried a piece of cake and it was delicious.