a piece of help, usually to be repaid

listen to the pronunciation of a piece of help, usually to be repaid
Englisch - Türkisch

Definition von a piece of help, usually to be repaid im Englisch Türkisch wörterbuch

favour
kayırmak
favour
lütuf
favour
lütfetmek
favour
dostça davranış
favour
atiyye
favour
yüreklendirmek
favour
desteklemek
favour
{f} lütfet
favour
kayırma
favour
iltimas
favour
destek

Ben önerini destekliyorum. - I am in favour of your proposal.

favour
yanında olmak
favour
yardım
a piece of
bir parça

Bana bir parça bilgi getirdi. - He brought me a piece of information.

Benim bir zarfa, bir parça kağıda ve kurşun kaleme ya da bir dolma kaleme ihtiyacım var. - I need an envelope, a piece of paper, and a pencil or a pen.

favour
yardımda bulunmak
favour
şereflendirmek
favour
{i} hediye (sürpriz)
favour
(isim) lütuf, iyilik, yardım, sevilme, beğenilme, hediye (sürpriz), ayrıcalık, koruma, iltimas, kayırma, taraftarlık
favour
kabul etmek
Englisch - Englisch
favour

I need a favour. Could you lend me 5 dollars til tomorrow, please?.

a piece of help, usually to be repaid
Favoriten