Tom bir kitaplık kurdu.
- Tom built a bookcase.
Efsaneye göre, Fransız besteci Alkan, evindeki çalışmasında, kutsal Yahudi kitabı Talmud'a ulaşmaya çalışırken çöken bir kitaplık tarafından öldürüldü.
- According to legend, the French composer Alkan was killed by a collapsing bookcase when he tried to reach for the Talmud, a holy Jewish book, in the study in his house.
Kitapları kitap dolabına koy.
- Put the books in the bookcase.
Bana bir parça bilgi getirdi.
- He brought me a piece of information.
Ben bir parça bagaj satın aldım.
- I bought a piece of baggage.