Limon ekşi bir meyvedir.
- The lemon is a sour fruit.
Asla limonla çay içmem.
- I never drink tea with lemon.
Limonlu gazozu portakallı gazozdan daha çok severim.
- I like lemonade more than orangeade.
Bu limonlu bademli kurabiyeler enfes.
- These lemon-almond cookies are excellent.
Biraz limonata ister misiniz?
- Would you like some lemonade?
Hayat sana limonatalar veriyorsa, limonata yap.
- If life deals you lemons, make lemonade.
Bana bir parça bilgi getirdi.
- He brought me a piece of information.
Benim bir zarfa, bir parça kağıda ve kurşun kaleme ya da bir dolma kaleme ihtiyacım var.
- I need an envelope, a piece of paper, and a pencil or a pen.