Bu muhtemelen sadece bir evre.
- It's probably just a phase.
Biodinamik çiftçiler ayın evrelerine göre ekerler.
- Biodynamic farmers plant according to the moon phases.
Lojban'ın geliştirilmesinde, dili ilk aşamasından beri tarafsız tutmak için çabalar tutarlı olarak yapılmıştır.
- In the development of Lojban, efforts were consistently made since the initial phase to keep the language culturally neutral.
Savaşta yeni bir aşamaya giriyoruz.
- We are entering a new phase in the war.
Kambur ay biz ayın tam güneşli yüzünü görene kadar her gece şişmanlıyor gibi görünür. Biz bu faza dolunay diyoruz.
- The gibbous moon appears to grow fatter each night until we see the full sunlit face of the Moon. We call this phase the full moon.
Aktör oyunun büyük bölümünde sahnedeydi.
- The actor was on the stage for most of the play.
O, Amerikan sahnesinde en iyi aktör oldu.
- He became the finest actor on the American stage.
The problem has many phases.
... sets the stage for the next phase of human history. ...
... That's my favorite part, is, then, when the song goes into its phase of being recorded ...