Tokyo'da her çeşit millet yaşar.
- All sorts of people live in Tokyo.
Çinliler cana yakın bir millettir.
- The Chinese are a friendly people.
Bu onların diğer uluslarla ortak neye sahip olduklarıdır.
- This is what they have in common with other peoples.
Yahudiler Tanrı tarafından seçilmiş bir ulustur.
- Jews are a people chosen by God.
Seyahat, insanları bilgili yapar.
- Traveling makes people knowledgeable.
ÇHS'ye göre, 18 yaşından küçük tüm insanlar çocuk olarak kabul edilir.
- According to the CRC, all people under 18 are considered to be children.
Dünyanın her yerinde çok sayıda insanlar barış istiyorlar.
- A lot of people want peace all over the world.
Dünyada birçok insan açtır.
- Many people in the world are hungry.
Yarış, bir milyona yakın bir kalabalık tarafından izlendi.
- The race was watched by a crowd of nearly a quarter of a million people.
Sözcünün etrafında büyük bir kalabalık toplandı.
- A crowd of people gathered around the speaker.
Romatoid artrit belirtileri olan kişiler, ne yedikleri konusunda çok dikkatli olmalılar.
- People with rheumatoid arthritis symptoms should be careful about what they eat.
Cömertlik bazı kişilerde doğuştandır.
- Generosity is innate in some people.
Biz hiç kimsenin kendi kısa vadeli kazançları için Amerikan halkından yararlanmadıklarından emin olacağız.
- We're gonna make sure that no one is taking advantage of the American people for their own short-term gain.
Hiç kimse tam olarak kaç kişinin kendilerini hippi kabul ettiklerini bilmez.
- No one knows exactly how many people considered themselves hippies.
Sadece birkaç kişi beni anladı.
- Only a few people understood me.
Yüz elli kişi maraton yarışına girdi.
- One hundred and fifty people entered the marathon race.